En İyi Bilim Kurgu ve Fantastik Filmler Listesi
“En iyi !“ deyince gözleriniz açıldı, değil mi? Normaldir, çünkü özellikle bilim kurgu filmlerini hem dünyada hem ülkemizde oldukça geniş takipçileri var. Hele birde, yakın teknoloji gelişimleri hakkında tüyoların yer aldığı senaryoları varsa. Tadından yenmez, verdiği hazzı tarif etmeye kelimeler yetmez.
Birde, özellikle bu tip filmleri listelerken özellikle IMDB gibi otoritelerin puanlamalarına dikkat etmeksizin, en düşükten en yüksek puanlıya listeleme gibi bir niyetimiz yok. Onu da baştan söylemek isteriz. Zira zevkleri göreceliliği en azından bu liste için geçerli bir dayanak olacaktır.
Ayrıca, spoiler düşmanıyız! Kişilik haklarının en gaddar hallerinden biri olarak kabul ettiğimiz spoiler konusunda, sizleri temin ederiz ki filmin genel yapısı haricinde heyecanı ve merakınızı kaçıracak detaylara kesinlikle girilmeyecektir. Bizler sadece, filmin “bizim gözümüzden “ sunumu ile sizlere bir liste hazırlama amacındayız.
Ön bilgileri de geçtikten sonra, o halde başlayalım. Listenin zevkini çıkarmaya bakın.
1- Deja Vu ( 2006 Yapımı )
Denzel Washington gibi biri oynarda, o film kötü olur mu? Aksiyon, bilimkurgu ve gerilim filmlerinin Hollywood’da başvurulan ilk aktörlerinden olan Denzel, bu filmde ajan Doug Carlin olarak bir facia sonrası meydana gelen bir takım olayları çözmesi için görevlendirilir. Bu araştırma esnasında, her insanın hayatında sıkça yaşadığı bir olayı kullanır; Deja Vu! Hani vardır ya, bir olay yaşarsınız ve o olayı sanki aynı yerde, aynı zamanda ve hatta aynı kişilerle daha önce yaşamışsınız gibi hissedersiniz. Bilinçaltımızın bu sürprizini Doug, olayı aydınlatmak için kullanmaya karar verir ve faillerin bir an önce yakalanıp adalete teslim edilmesi için elinden geleni yapar. Birazda fantastik yapısı vardır bu açıdan. Bilimkurguyu besleyen yan türleri ile mest olunacak bir film arayışında olanlar, 3’ü 1 yerde Deja Vu’da!
2- Derin Karanlık ( 2000 Yapımı )
Vin Diesel efsanesini başlatan film olarak anılan Derin Karanlık, özellikle gezegenler arası yolculukları konu alan filmleri sevenler için tam isabet bir karar.
Günümüz bilim adamları ve ülkeleri, Mars’a seyahat etmek ve orada bir insan kolonisi kurmak amacı taşıyorken, bunu henüz milenyum başında bir film ile izleyiciler ile paylaşan David Twohy, yönettiği film ile adeta seneler önce vermiş mesajını : “ Beyler gelmeyin, burada durumlar karışık!”
Amaçlanan seyahatte işler kötü gidince, hiçte hesapta olmayan farklı bir gezegene iniş yapmak zorunda olan ekip ve yolcular, gerçek hayatlarında muhtemelen böyle bir imkân olduğunda asla o seyahatlere gezi için dahi olsa katılmazlar! Bilimkurgu severlerin, Vin Diesel efsanesinin nasıl başladığını merak edenlerin işte tamda aradığı filmlerden biri.
Uzay yolculuğu insanlığın kurtuluşu mu, yoksa yüz binlerce yıldan sonra kendi gezegeninin dışına çıkma hayali bir hata mı? Bu konuda biz aslında ikilemde kaldık. Sonuçta, keşfedilenden değil, halen gizemini koruyanlardan çekinmemiz lazım. Bu tip tecrübeleri edinmemiş olsak, halen mağaralarımızda ateş yakıp, duvarlara resim çiziyorduk.
İşin şakası bir yana, uzay gerçekten de bizim şimdilik bildiğimiz kadarıyla sessiz, ıssız ve evrende yalnız olduğumuzu doğrulayacak kadar boş mu? Bizce değil. Sizde izleyince bize hak vereceksiniz.
3- İsyan ( 2002 )
Günümüzde gündemden düşmeyen 3.Dünya Savaşı çıkmış ve üzerinden süre bile geçmiştir. Geçen bu süre içerisinde, sözde düzen sağlayıcılar yine kendi çıkarları doğrultusunda bazı kurallar koyarak arda kalanları kendi istekleri doğrultusunda biçimlendirmeye çalışmakta. Toplumsal gerçeklerin, bilimkurgu ve aksiyon ile birleşip Cristian Bale ( Rahip rolünde John Preston olarak karşımızda ) gibi bir muhafıza emanet edildiğini düşünün. Ondan kaçamazsınız. Fakat suçunuz ne olmalı ki böyle bir cezaya maruz kalasınız? Sanatı sevmek, insani duyguları yansıtmak ve “normal” bir insandan beklenenin üzerinde hümanist davranmak. Ne kadar ağır suçlar değil mi?
Birazda trajik bir havası var aslında. Düzgün ve iyi bir insan olmak günümüzde ulaşılacak hedef iken, 3. Dünya savaşı sonrasında en ağır cezalara sebep olabilecek kadar büyük suç unsurları olarak karşımıza çıkması, izleyiciyi derinden etkiliyor.
Fakat bu muhafızın sonradan korumak ve kollamakla görevli olduğu sistem ile bazı sorunları ortaya çıkıyor. Kim bilir, belki de tek düze haline getirilen toplum için, bu yapılanların doğru olmadığı düşüncesi birden canlanıyor benliğinde.
3. Dünya savaşı sonrasında, insanlık sadece hayatını ve var olduğu maddiyatları değil, insanlığını da kaybediyor. Aslında, bu savaşı çıkaranlarda – savaştan sonra hayallerindeki düzeni koyanlarda , aynı kişiler olabilir mi?
George Orwell’in “1984” isimli kitabı ortaya çıktığında ve tıpkı filmde geçen olayların insanlığın başına geleceğinden bahsettiğinde, birçok eleştirmen tarafından “ hayal ürünün uç noktaları” olarak nitelendirilmişti. Çünkü onlara göre insanlık bu kadar körelemezdi. Öyle mi dersiniz? İzleyin, kararı siz verin.
4- Son Umut ( 2006 )
Gelecekte yaşanan, yarı ütopik yarı fantastik senaryosu ile size; günümüzdeki komplo teorilerini de izlerken yaşatacak son derece gerçekçi bir film. Günümüzde yaşanan savaşlar, salgınlar, art niyetli biyolojik ve bilimsel çalışmalar, hastalıklar, depremler vb. ileride ya insanoğlu için hayati bir özelliği elinden alırsa? Üreme! Yani insanlığın devam edememesi, yeni bir neslin ortaya çıkamaması.
Üstelik sırf bunun bilincinde olan bir toplumun kaos içinde kendi kendini bitirmeye çalışması da ekleniyor üzerine. İnsanların geleceğini çaldılar. Dünleri ve bugünleri olan insanların, yarınları hakkında hiçbir fikirleri kalmadı.
Bunca şey yetmezmiş gibi, yaşanan terör olaylarında toplumun en genç insanı da hayata gözlerini yumuyor ve işler iyice çığırından çıkıyor. Bir grup, artık sonlarının geldiğini ve bu duruma getirenlerle hesaplaşma vakti olduğunu düşünürken, bir grup ise halen bir umut olduğunu ve mutlaka insanlığın kaderinin değişeceğine inanıyor. Bu inançla verilen mücadelelerde, “ Gelecekte insanlığı bekleyen tehlikeler “ listesine belki atlandığı, belki de fark edilmemesi için üreme detayına değinilmediğini daha iyi anlayacaksınız.
Film boyunca duyacağınız sözler, not almaya değer nitelikte. Felsefi özelliğinin yanı sıra, gerçeklerle isteseniz de istemeseniz de yüz yüze geleceksiniz.
İşte tamda böyle bir durumda, neredeyse 19 yıldır tek bir çocuk dünyaya gelmemişken, umutları yeşerten bir olay oluyor. Mücadelesinde umutlarını kaybetmeyenler, bu defa diğerleri ile tekrar bir savaşın içine girmek zorunda kalıyor.
Clive Owen’in başrolünde oynadığı bu film, sizi de bizler gibi derinden etkileyecek.
5- Avatar ( 2009)
Gösterime girdiği günden itibaren, haftalarca hatta aylarca listelerden inmeyen bir film. James Cameron gibi dünya sinemasında başyapıtlara imza atmış bir yönetmenin eseri olan Avatar filmi, bilimkurgu ve fantastik film ana türlerinin yanı sıra, macera ve dram gibi 2 farklı türü de bünyesinde toplayabilmiş nadir filmlerden biridir. Sanırız “ Başyapıt ” olmak, böyle bir kaliteyi gerektiriyor sinema sektöründe. Yediden yetmişe herkes tarafından izlenmiş, herkes tarafından aynı beğeniyi kazanabilmiş bir film olmasının yanı sıra, çağının en üstün sinema teknolojisi ile oluşturulmuş olması da ayrı bir özelliği.
İnsanlar, kendi gezegenlerini sömürdüler ve bitirdiler! Sonra dışarıya, farklı gezegenlere göz diktiler. Ve birinde değeri paha biçilmez bir maden keşfettiler. Fakat bu defa öyle ellerini kollarını sallaya sallaya sömüremeyecekler doğal zenginliği. Na’vi denilen ve insanoğlunun neredeyse 2 katı büyüklüğündeki gezegenin sahipleri, buna izin vermeyecek! Bu mavi büyük cüsseli ırk, insanlığın kendi gezegenleri için planladıkları kötü emellere izin vermemek için ellerinden geleni yapıyor ve hayat ağaçlarını canlarına pahasına savunuyorlar. ( Burası spoiler mi oldu ne? Gerçi, hala izlemeyen var mıdır diye düşündük, o yüzden biraz detay verdik. Bizce hala izlemeyen yoktur. O yüzden pek sorun olmaz J )
Filmin seri olmasını ve ikinci film ile bir efsanenin doğuşunu bekleyen o kadar çok takipçisi var ki? Gerçi, aramızda kalsın filmin devam filminin çekimleri başlamış. Bakalım bu defa insanların açgözlülüğü başlarına neler getirecek, hangi türlere karşı ne çeşit mücadeleler verecek?
Sizler gibi bizde merak içindeyiz ve takipteyiz.
6- Truman Şov ( 1998 )
Bir hayata sahipsiniz. Ama hayatınız aslında bir şovdan ibaret. Gece-gündüz milyonlarca insanın sizi doğumunuzdan beri izliyor, hayatınızın tüm önemli anlarına anlık olarak şahit oluyor. Jim Carrey’nin Truman rolüyle, o muazzam kariyerinde unutulmaz bir karakterine daha can verdiği Truman Şov, ütopik bir hayatın her sahnesini gözler önüne seriyor.
Filmin konusunu anlatmak yerine, şunu tercih ederiz:
“ Hayatınız tüm mahremiyeti ile gözler önünde. Bebekliğiniz, çocukluğunuz, gençliğiniz ve yetişkinliğiniz. Fakat bir yerden sonra bazı şeylerin ters gittiğini anlarsınız. Hep aynı yüzler, aynı düzen, aynı geceler ve aynı sabahlar… Neler oluyor? Nasıl bir hayata sahibim ben?
Burada ya yanlış giden bir şey var, ya da ben yanlışın tam ortasındayım. Başkalarının istediği hayatı yaşıyor, başkaları için yaşıyorum. Tüm gözler üzerimde, çevremdeki herkes bu oyunun bir parçası.”
Böyle düşünmeye başlayan Truman, sınırları aşmak için elinden geleni yapıyor. Fakat her defasında engellerle karşılaşıyor. Bu bir ömür devam edecek mi, yoksa eninde sonunda oyunun sonu gelecek mi? Filmi izlerken, bazı sahnelerinde hayatınızın yansımasını görecek, belki paranoyak düşüncelere kapılacaksınız. Fakat her halükarda sahip olduğunuz hayatın sadece sizin olması gerektiği kadar değerli olduğunu anlayacaksınız
7- Jumanji Vahşi Orman
Fantastik film listelerinin her zaman en çok beğenilen, oyundan evrilme hikâyesi ile küçük – büyük herkesin ilgisini çeken bir film Jumanji.
Daha çok aksiyon ve macera filmlerinden, iri ve kaslı vücudu ile tanıdığımız Dwayne Johnson , bu defa karşımıza bir ergenin paralel evrendeki vücudu olarak karşımıza çıkıyor. Yani, aslında ergen Dwayne değil. Sadece ergen bir gencin, oyun konsolundaki hali. Orası biraz karışık geldi, değil mi?
Her neyse! Efsane Jumanji oyunun formatı değişse de, esrarengiz maceralarının verdiği tadı değişmiyor. Meraklarının kurbanı olan ve oyunun gizemine dâhil olan maceraperest gençler, farklı vücutlarda hayat buldukları andan itibaren artık bu oyunun bir parçası.
Fakat bu defa işler daha karışık. Konsol oyun mantığındaki her karakter gibi kısıtlı canlara sahipler ve hepsinin farklı özellikleri var. Onları kurtaracak olanda, mesleki kariyerlerindeki bilgi birikimi. “Henüz ergenlikteki gençlerin nasıl mesleki kariyerleri olur? Saçmalık!” dediğiniz de, işte bu fantastik filmin duygularınıza hitap eden ilk işaretini almışsınız demektir. Çünkü mantık fantastik türlerin aranılacak en son kriteridir. Hayal gücünüz ne kadar sınırlıysa, bu filmden alacağınız tat da o kadar sınırlıdır.
Çok sorgulamadan, olayların akışını takip ederken birden hızlı sahnelerin ve değişen olayların içinde bulacaksınız kendinizi. Komik sahneleriyle ayrıca o kadar belanın içinde de gülecek bir şeylerin her zaman var olduğunu göreceksiniz. Çünkü zorlukların üzerine gidildikçe ve takım çalışmasına inandıkça “imkânsız” olan her şeyin bir çözümü vardır. Jumanji size bunu vaat ediyor, hem de film boyunca birçok duyguyu yaşayacak kalitede.
“ Listede neden kült filmler yok? Hani o efsane serileri? “ Onlar başka listelere kaldı arkadaşlar. Çünkü daha birçok konuda sizlerle böyle listelerle buluşacağız. Her zaman en iyilerinin değerlendirmesi ile buluşacağız. Fakat ilk başta da belirttiğimiz gibi göreceli bir anlayışta belki de o kültlerin sırası henüz gelmemiştir.
En iyi bilim kurgu ve fantastik filmler listesi ile sizlere burada veda ediyor, diğer listelerde tekrar beraber olma arzusu ile yanıp tutuşuyoruz. Bilin isteriz.