Dünyaya En Çok Benzeyen Gezegenler
4,5 milyar yaşından daha büyük bir dünyamız var. Büyük patlamanın ardından geçen binlerce, milyonlarca yıl içerisinde tıpkı diğer gezegenler gibi dünya da oluştu. Adım adım insan yaşamına uygun hale geldi. Ancak biz insanoğlu, dünyayı yüzyıllar içerisinde yaşanamaz bir yer haline getirdik. Bundan daha da kötüsü olacak. Bu sebeple bilim insanları sürekli yeni bir gezegen arayışı içindeler. İşte dünyaya en çok benzeyen gezegenler listemizde bunların bir kısmını inceleyeceğiz.
Proxima Centauri b
Proxima Centauri b gezegeni adını Proxima Centauri yıldızından almaktadır. Proxima Centauri yıldızı güneşe en yakın yıldız ünvanına sahiptir. Proxima Centauri b gezegeni ise bu yıldızın yörüngesindedir. Bu gezegeni incelemek, hatta sadece boyutunu bile tespit etmek bilim insanları için çok zor olmuştur. Klasik yöntemlerin dışına çıkmaları gerekmiştir. Proxima Centauri tıpkı güneş gibi patlamaları olan bir yıldızdır.
Dünyamızın konumundan dolayı Proxima Centauri b gezegenine net görüş açısı bulunmamakta ve patlamalar incelemelerin seyrini değiştirmektedir. Bilim insanları buna çözüm olarak şunu uyguladılar:
Proxima Centauri b yörüngesi nedeniyle bazı zamanlarda dünyaya yaklaşırken, bazen de dünyadan uzaklaşmaktadır. Gezegenin en uzak ve en yakın konumlarındaki gelen sinyallerin frekanslarını incelediler ve kıyasladılar. Bunun sonucunda ise boyutunun dünyanın 1.3 katı olduğunu tespit ettiler. Bu bulgular yine de tam anlamıyla net değildir.
Kepler-22b
Kepler-22b adını Kepler uzay teleskobundan almaktadır. En büyük özelliği ise, güneş sistemi dışında olan yaşama uygun olarak tespit edilmiş ilk gezegendir. Kepler uzay teleskobu tarafından 2011 yılında keşfedilmiştir. Boyut olarak ise dünyanın 2.4 katı büyüklüktedir.
Kepler-22b gezegeni dünyadan 600 ışık yılı uzaktadır. Etrafında döndüğü yıldız ise bizim güneşimizle neredeyse aynıdır. Yörüngede dönüş hızı da yine dünyaya çok benzerdir. Kepler-22b gezegenindeki 1 yıl 290 gündür.
Gezegenin ortalama sıcaklığı 22 santigrat derecedir. Bu gezegen bizden çok uzakta olduğu için yüzeyinde neler olduğuna yönelik net bir araştırma mevcut değildir. Sadece emsalleri kıyaslanarak, gezegeninin tamamının okyanustan oluştuğu düşünülmektedir.
Wolf 1061c
Wolf 1061c, dünyamıza 14 ışık yılı uzaktadır. Bu uzaklık, atmosfer araştırmaları için yeterli bir uzaklıktır Wolf 1061c gezegeni dünyaya kıyasla 4 kat daha büyüktür. Atmosferinde yapılan ön incelemelere dayanarak gezegenin bir yeryüzünün olmadığı, bulut gezegen olduğu düşünülmektedir.
Ayrıca, bulunduğu güneş sistemindeki güneş yıldızına fazla yakın olmasından dolayı yüzey sıcaklığının çok yüksek olduğu düşünülmektedir. Bazı karakteristik özellikleri dünyaya benzese de, yaşam için uygun değildir damgası almış bir gezegendir.
Kepler 186f
Kepler 186f gezegeni dünyadan 500 ışık yılı uzaklıktadır. Ayrıca, hepimizin bildiği kızıl cücenin yörüngesindedir. Kepler 186f gezegeni bilim insanları tarafından 2014 yılında keşfedilmiştir. Gezegen hakkında doğrulanmış bilgiler şunlardır:
· Dünyanın 1.1 katı boyuta sahiptir, yani neredeyse dünya kadardır.
· Kendi güneşi etrafındaki bir tam yuru 130 gündür. Bu sayı mevsim oluşumu ve yaşamsal faaliyetler için yeterli bir süredir.
· Gezegen kararlı bir yörüngededir. Bu sebeple ani değişimler, yok olmalar beklenmemektedir.
Kepler 186f gezegeni çok uzakta olduğu için net incelemeler şu an için yapılamamaktadır. Buna rağmen bilim insanları Kepler 186f gezegeninin dünyaya çok benzer olduğunu ve yaşanabilir olduğunu açıklamışlardır.
Kepler 438b
Kepler 438b gezegeni tıpkı Kepler 186f gezegeni gibi kızıl cüce yıldızının yörüngesinde dönmektedir. Kepler 438b dünyadan 470 ışık yılı uzaklıktadır. Kütlesi ve boyutu neredeyse dünyayla eşdeğerdir. Dünyayla çok benzer özellikler göstermesi bilim insanlarını başta fazlasıyla şaşırtmıştır ve heyecanlandırmıştır. Bu gezegenin yaşam için elverişli olduğu düşünülürken 2015 yılında yapılan bir araştırma tüm hayalleri suya düşürmüştür. Kepler 438b gezegeninin güneşi olan kızıl cüce yıldızı patlamaya hazır durumdadır ve şu an ki haliyle bile güneşten 10 kat daha yakıcı alevler saçmaktadır.
Bu patlamaların dolaylı yoldan gezegenin atmosferine zarar vereceği ve süreç içinde aşındıracağı öngörülmektedir. Gezegenin manyetik alanının ve atmosferinin kendini koruyup koruyamayacağı hala bir merak konusudur. Ancak şu an ki haliyle her an yok olmaya hazır bir gezegen olarak işaretlenmiştir.
Başka Bir Gezegende Yaşanabilir mi?
Dünyaya benzer gezegenlerden sadece birkaçını yukarıda listeledik ve tanıttık. Peki, dünyadan başka bir gezegende yaşanabilir mi? Dünyamız her geçen gün ölmekte ve yer kalmamaktadır. Bu acı durum ise bilim insanlarındaki yeni gezegen arayışını sürekli tetiklemektedir. Önceliğimiz hep kendi güneş sistemimizdir. Çünkü sadece 10-15 ışık yılı uzaklıkta bir gezegen bile bulsak oraya bir insanın gitmesi ş an ki teknolojiyle mümkün değildir. Bir insanın neredeyse bir ömrünü yolculukta kullanması gerekecek ve oraya vardığında muhtemelen hayatta bile olamayacaktır. Ancak eğer yakınlarda uygun bir gezegen bulunursa, elbette yaşanabilir. Bunun için alınacak en önemli kıstas, o gezegende su olup olmamasıdır. En basit tabirle, su varsa hayat vardır. Suyun varlığı dolaylı yoldan oksijeni de tetikleyecektir. Kısacası bu sorunun cevabı, evettir.
Güneş Sistemimizde Yaşam İçin
Uygun Gezegen Var Mı?
Güneş sistemimizdeki tüm gezegenler bilim insanları tarafından yıllar boyunca detaylıca incelendi. Bize göre güneşe daha yakın olan Merkür ve Venüs gezegenlerinin yaşam için kesinlikle elverişli olmadığı saptandı. Buna gerekçe olarak, yüzey sıcaklıkları ve gün içinde sürekli gerçekleşen fırtınalar gösterildi. Ki mantıken baktığımızda, yüzeyi 65-70 santigrat derece olan bir gezegende yaşamamız mümkün değil.
Şu an için güneş sistemimizde yaşam için en uygun gezegen Mars’tır. Bundan dolayı bilim insanları Mars’a yoğunlaşmış, kapsamlı araştırmalar yapmaktadırlar. Mars yüzeyi ve atmosferi dünyaya benzerlik göstermektedir.
En ilginç kısım ise, Mars’ta daha önce suyun bulunduğuna yönelik bulgulardır. Bu durum ise bize hala orada su olabileceği veya olmasa bile, su getirebileceğimiz anlamına geliyor. Mars yüzeyinde şu an suya rastlanmasa bile bir yeraltı kaynağı olma ihtimali hala kuvvetli bir ihtimal.
Mars’ta kurulacak koloni hayatı için yıllardır çalışmalar sürüyor, neredeyse sona yaklaşıldı. Mars’a gönderilecek insan grubu kalıcı olarak orada kalacak ve koloni şeklinde bir yaşam sürecekler. Eğer Mars’a gönderdiğimiz ilk insanlar düzenli bir yaşam kurup orayı geliştirme projesini başarıyla tamamlarlarsa, dünya dışına yerleşmenin ilk adımları atılmış olacak. Mars’ta oksijen üretmeye başlayıp atmosferi nefes alabilir hale getirdiğimizi bir düşünün, bu muazzam bir olay.
Tüm yazıyı özetleyecek olursak, şu an dünya dışında yaşanabilir birçok gezegen bulunmuştur. Ancak insanların gidebileceği şimdilik tek bir gezegen vardır, o da Mars. Çareyi uzakta aramak için teknolojimiz çok yetersiz. Eğer günün birinde 20-25 ışık yılını kısa sürelerde alacak seviyeye gelirsek, başka bir gezegene yerleşmemiz çok kolay olacaktır. Şu an bulunduğumuz dünyanın mükemmel bir yer olduğunu ve daha çok uzun süre burada bulunacağımızı unutmayalım.
Dünyamızı sevelim, koruyalım. Kendimiz için olmasa bile gelecek nesiller için bunu yapmak zorundayız.